Otomatik vitesli araçlar, özellikle Türkiye’nin yoğun şehir trafiğinde büyük bir konfor sunar. Ancak, otomatik şanzıman teknolojileri oldukça çeşitlidir ve bu karmaşık sistemin arızalanması, cebinizdeki en büyük maliyet kalemlerinden biri olabilir. Yeni veya ikinci el otomatik vites bir araba alırken doğru şanzıman tipini seçmek, gelecekte sizi büyük masraflardan ve yolda kalma riskinden korur.
oto.net.tr uzmanları olarak hazırladığımız bu rehberde, otomatik vites araba alırken kaçınılması gereken şanzıman tipleri üzerinde detaylı duracağız. Hangi teknolojilerin yüksek arıza riski taşıdığını, neden bu sorunların ortaya çıktığını ve 2026 yılı itibarıyla piyasada hangi sistemlere daha temkinli yaklaşmanız gerektiğini teknik verilerle inceleyeceğiz.
Unutmayın ki bu rehber, genel eğilimleri ve bilinen kronik sorunları ele alır. Her şanzıman tipinin mükemmel bakımla uzun yıllar sorunsuz çalışması mümkündür; ancak burada odak noktamız, ortalama kullanım koşullarında en yüksek risk potansiyelini taşıyan sistemlerdir.
Otomatik Şanzıman Tiplerinin Teknik Anatomisi
Piyasada dört ana otomatik şanzıman tipi bulunmaktadır. Otomatik vites araba alırken kaçınılması gereken şanzıman tiplerini doğru analiz edebilmek için, öncelikle her birinin nasıl çalıştığını bilmek gerekir.
1. Geleneksel Otomatik Şanzıman (Tork Konvertörlü – AT)
- Çalışma Prensibi: Hidrolik akışkan (yağ) yardımıyla tork konvertörü üzerinden güç iletimi sağlar. Vites değişimleri gezegen dişli setleri ile yapılır.
- Avantajları: Son derece güvenilir, uzun ömürlüdür, vites geçişleri pürüzsüzdür (özellikle 8/9/10 ileri sistemler). Torku yüksek araçlar için idealdir.
- Risk Durumu: En düşük risk grubunda yer alır, ancak bakım ihmali pahalıya mal olabilir.
2. Çift Kavramalı Şanzıman (DCT / DSG / Powershift)
- Çalışma Prensibi: İki bağımsız kavramanın (biri tek, diğeri çift vitesler için) hızlı değişim yapması prensibine dayanır. Vites geçişleri manuel şanzıman hızındadır.
- Türleri: Yaş (Islak) ve Kuru olmak üzere ikiye ayrılır. Islak tipte kavramalar yağ içinde çalışır ve daha yüksek torku yönetebilir. Kuru tipte ise kavramalar açıktadır.
- Risk Durumu: Kuru tiplerde ve erken nesillerde yüksek. Islak tipler genellikle daha dayanıklıdır.
3. Sürekli Değişken Transmisyon (CVT)
- Çalışma Prensibi: Dişli setleri yerine iki kasnak ve bir kayış/zincir kullanır. Sonsuz sayıda vites oranı oluşturabilir.
- Avantajları: En yüksek yakıt verimliliğini sunar ve teorik olarak tamamen kesintisiz hızlanma sağlar (“lastik bant” hissi vermesine rağmen).
- Risk Durumu: Özellikle erken ve yüksek torklu uygulamalarda riskli. Yeni nesil “step-up” (sanal vitesli) CVT’ler daha iyi performans sergiler.
4. Yarı Otomatikleştirilmiş Manuel Şanzıman (AMT / SCT)
- Çalışma Prensibi: Temelde manuel şanzımandır, ancak debriyaj ve vites değişimleri robotik bir aktüatör (mekatronik ünite) tarafından yönetilir.
- Avantajları: Üretim maliyeti düşüktür, manuel şanzıman kadar yakıt verimlidir.
- Risk Durumu: En yüksek risk grubunda yer alır. Konfor ve dayanıklılık açısından en çok eleştirilen tiptir.
Kaçınılması Gereken Şanzıman Tipleri ve Risk Analizi
Piyasada, belirli koşullar altında veya belirli nesillerde, yüksek arıza maliyetleri ve sık tamir gereksinimi nedeniyle uzmanlarca temkinli yaklaşılması önerilen şanzıman tipleri mevcuttur. Eğer uzun vadede sorunsuzluk ve düşük bakım maliyeti önceliğiniz ise, otomatik vites araba alırken kaçınılması gereken şanzıman tipleri listesini dikkatlice incelemelisiniz.

1. Otomatikleştirilmiş Manuel Şanzıman (AMT / Yarı Otomatik / SCT)
Robotize şanzımanlar, örneğin bazı Fiat (Dualogic), Opel (Easytronic), Toyota (MMT) ve Peugeot/Citroen (ETG) modellerinde kullanılan sistemlerdir. Türkiye’de özellikle küçük ve orta sınıf araçlarda maliyeti düşürmek amacıyla yaygın olarak kullanılmışlardır.
H3: Neden Kaçınılmalıdır?
AMT, temel mühendislik yapısı nedeniyle konfor ve dayanıklılık konusunda ciddi zayıflıklara sahiptir:
- Düşük Konfor ve Vuruntu: AMT, vites değiştirirken tıpkı acemi bir sürücü gibi debriyajı bırakıp tekrar kavrar. Bu, özellikle düşük hızlarda ve yokuş yukarı kalkışlarda belirgin bir sarsıntıya ve vuruntulu geçişlere neden olur.
- Aşırı Debriyaj Aşınması: Yoğun dur-kalk trafikte veya yokuşlarda yarım debriyajla kalkış yapma eğilimi, kavramanın (debriyaj balatasının) ömrünü dramatik şekilde kısaltır. Manuel bir araca göre çok daha kısa sürede balata değişimi gerekebilir.
- Mekatronik Sorunları: Sistemi yöneten robotik aktüatör (mekatronik ünite), hidrolik basınç kaçağı, elektrik arızaları veya pompa sorunları nedeniyle arızalanabilir. Bu ünitelerin tamiri veya değişimi oldukça maliyetlidir.
- Termal Hassasiyet: Özellikle sıcak iklimlerde ve agresif sürüşte mekatronik bileşenler aşırı ısınmaya daha yatkındır.
Özetle: AMT/SCT sistemleri, ucuz fiyat etiketi nedeniyle cazip görünse de, sürüş konforundan ödün verir ve kronik mekatronik/debriyaj sorunları nedeniyle sizi sık sık sanayiye yönlendirebilir. Eğer ikinci el bir AMT alıyorsanız, aracın kilometre ve yaşına göre kavramanın ne zaman değiştiğini kesinlikle kontrol edin.
2. Erken Nesil Kuru Tip Çift Kavramalı Şanzımanlar (DCT/DSG)
Çift kavramalı şanzımanlar hız ve verimlilikte bir devrim yarattı, ancak özellikle ilk nesil kuru kavramalı sistemler (genellikle düşük torklu motorlarla eşleşen 6 veya 7 ileri tipler), termal stresle başa çıkmakta zorlandı.
H3: Kuru Tip ve Islak Tip Farkı
Islak tip DCT’ler (yüksek torklu araçlarda kullanılan), kavramalarını yağ banyosu içinde soğutur. Bu, daha yüksek torku yönetmelerini ve aşırı ısınma riskini azaltmalarını sağlar. Kuru tip DCT’ler ise hava ile soğutulur. Şehir trafiği veya sık manevralar kuru kavramaların aşırı ısınmasına neden olur.
H3: Neden Bazı Kuru Tipler Risklidir?
- Aşırı Isınma (Overheating): Şehir içi trafikte, park manevralarında veya yokuş kalkışlarında, sürücünün ayağını frende tutmasına rağmen şanzıman içeride sürekli kavrama yapmaya çalışır. Kuru kavrama hızla ısınır ve sistem korumaya girerek aracı durdurabilir veya vites geçişlerini sertleştirebilir.
- Mekatronik Arızaları: DCT’lerin beyni ve kasları olan mekatronik ünite, karmaşık hidrolik ve elektronik bileşenler içerir. Bu ünitelerin valf gövdelerinde veya elektronik kartlarında meydana gelen sorunlar, vites geçişlerinde titremeye, gecikmeye veya şanzımanın tamamen devre dışı kalmasına yol açabilir.
- Kavrama Seti Ömrü: Kuru tip kavramaların ömrü, sürüş koşullarına bağlı olarak 60.000 km ile 120.000 km arasında değişebilir. Kavrama değişimi, standart bir manuel debriyaj değişiminden daha karmaşık ve maliyetlidir.
Öneri: Çift kavramalı bir araç alıyorsanız, mümkünse Islak Tip (Wet Clutch) sistemleri tercih edin. Kuru tip alacaksanız, aracın düşük kilometrede olduğundan ve özellikle ağır şehir trafiğinde kullanılmadığından emin olun. Ayrıca şanzımanın periyodik yazılım güncellemelerinin yapılıp yapılmadığını kontrol edin.
3. Erken Nesil CVT Şanzımanlar (Kayış Tahrikli Sistemler)
CVT’ler (Sürekli Değişken Transmisyon) mükemmel yakıt ekonomisi vaat etse de, özellikle 2015 öncesi bazı sistemler dayanıklılık konusunda eleştirilmiştir. Bu eleştiriler, özellikle yüksek torklu (turbo beslemeli) motorlarla eşleştirilen ve düzenli şanzıman yağı değişimleri yapılmayan araçlar için geçerlidir.
H3: CVT Şanzımanlarda Risk Noktaları
- Kayış/Zincir Aşınması: CVT’ler güç iletimini sağlayan metal bir kayış (veya zincir) kullanır. Bu kayış, kasnaklar üzerinde kayma yaparak aşınır. Yüksek güç altında zorlanma, kayışın veya kasnakların yüzeylerinin çizilmesine, hatta kopmasına neden olabilir. Bu, tam bir şanzıman revizyonu gerektirir.
- Aşırı Isınma Hassasiyeti: CVT yağı (özel bir yağdır), sistemin doğru çalışması ve kayışın tutunması için kritik öneme sahiptir. Aşırı yük (römork çekme, sürekli yokuş tırmanma) şanzıman yağının aşırı ısınmasına ve viskozitesini kaybetmesine yol açar, bu da kaymaya ve şanzımanın bozulmasına neden olabilir.
- Sürücü Algısı: Teknik bir arıza olmasa bile, CVT’lerin motor devrini sabit tutarken hızlanması (kauçuk bant etkisi), birçok sürücü tarafından hoş karşılanmaz ve şanzımanın zorlandığı izlenimini verir.
Öneri: Güncel CVT sistemleri (özellikle Japon üreticilerin son nesil modelleri) büyük ölçüde iyileşmiştir. Ancak ikinci el bir CVT alıyorsanız, şanzıman yağı değişim geçmişini mutlaka kontrol edin. Birçok üretici “ömür boyu yağ” dese de, uzmanlar 60.000 km’de bir CVT yağı değişimini şart koşar. Eğer bu bakım yapılmamışsa, ileride büyük sorunlar yaşama riskiniz yüksektir.
Şanzıman Sorunlarının Erken Belirtileri ve Tanı
Otomatik vites araba alırken kaçınılması gereken şanzıman tiplerinden birini dahi seçseniz, iyi bakımla sorunsuz kullanabilirsiniz. Bu nedenle, satın almadan önce potansiyel arızaları teşhis etmeniz önemlidir.
1. Sürüş Esnasında Yaşanan Belirtiler
- Vuruntu veya Sarsıntı: Vites değiştirme sırasında aracın öne doğru sıçraması veya anormal sarsıntılar, özellikle D’den R’ye veya düşük viteslerde (1-2) geçişlerde hissedilen sertlik, mekatronik, valf gövdesi veya kavrama setinde sorun olduğuna işaret edebilir.
- Kaydırma (Slipping): Gaz verdiğiniz halde aracın hızlanmaması ve motor devrinin hızla yükselmesi. Bu, özellikle CVT’lerde kayışın kasnaklar arasında tutunamaması veya Tork Konvertörlü sistemlerde tork konvertörünün kilitlenememesi nedeniyle olur.
- Gecikmeli Tepki: Vites kolunu P, R, N veya D pozisyonuna aldığınızda normalden uzun sürede tepki vermesi (Özellikle 2 saniyeden uzun gecikmeler). Hidrolik basınç sorunları veya selenoid arızaları bu duruma neden olabilir.
- Titreşim (Shudder): Belirli bir hızda (genellikle 60-90 km/s arası) seyir halindeyken hissedilen, tüm aracı saran titreşimler, tork konvertörü kilitleme (lock-up) sorununun en yaygın belirtisidir.
2. Statik ve Görsel Kontroller
- Şanzıman Uyarı Işığı: Gösterge panelinde şanzıman arızası veya motor arıza lambasının yanması. Aracın beynine bağlanarak (OBD teşhisi) hata kodlarının mutlaka okunması gerekir.
- Anormal Sesler: Şanzıman boştayken veya vitese alındığında duyulan uğultu, gıcırtı veya metal sürtünme sesleri. Bu sesler, dişli, yatak veya diferansiyel sorunlarına işaret edebilir.
- Yağ Kaçağı: Aracın altında veya şanzıman gövdesinde kırmızı (AT veya DCT) veya sarı/yeşil (bazı CVT’ler) yağ lekeleri. Bu, conta, keçe veya şanzıman karteri sorunlarına işaret eder ve düşük yağ seviyesi ciddi hasara yol açar.
Satın Alma Öncesi Kontrol Listesi
Otomatik vites bir araba alırken kaçınılması gereken şanzıman tiplerinden birini dahi seçseniz, aşağıdaki adımları uygulayarak riski minimize edebilirsiniz:
1. Profesyonel Ekspertiz ve Teşhis
Aracı satın almadan önce mutlaka kapsamlı bir ekspertizden geçirin. Sadece boya/kaporta değil, mekanik ve elektronik sistemler de kontrol edilmelidir:
- OBD Analizi: Bilgisayarlı teşhis cihazı ile şanzımanın geçmiş hata kodları kontrol edilmeli, aktif kod olup olmadığına bakılmalıdır. Birçok satıcı, arıza lambasını sildirip aracı satışa çıkarabilir.
- Yağ Kalitesi Kontrolü: Eğer teknik olarak mümkünse (çoğu yeni araçta çubuk yoktur), şanzıman yağı kokusu ve rengi kontrol edilmelidir. Yanık kokusu veya aşırı koyu renk, aşırı ısınmaya ve şanzımanın ömrünün bittiğine işarettir.
- Test Sürüşü Uzmanı: Uzman bir şanzıman ustası ile test sürüşü yapın. Ani hızlanmalar, yokuş kalkışları, düşük hızda manevralar ve yüksek hızda seyir esnasındaki vites geçişleri analiz edilmelidir.
2. Bakım Geçmişini Araştırma
Bakım geçmişi, şanzımanın gelecekteki sağlığının ana göstergesidir.
- Şanzıman Yağı Değişimi: Tork konvertörlü veya Islak Tip DCT’ler için üreticinin önerdiği (genellikle 60.000 km – 120.000 km arası) şanzıman yağı ve filtre değişiminin yapılıp yapılmadığını kontrol edin. Eğer “ömür boyu yağ” denilmişse dahi, ağır kullanım veya kilometre nedeniyle yağ değişimi yapılmamışsa, bu büyük bir risk faktörüdür.
- Kavrama Değişimi (AMT/DCT Kuru Tip): Eğer araç kuru kavramalı bir şanzımana sahipse, kavramanın ne zaman değiştirildiğini veya ne kadar ömrü kaldığını öğrenin.
3. Araca Özel Kronik Sorunları Araştırma
Piyasada her marka ve modelin kendine özgü kronik sorunları mevcuttur. Örneğin, A markasının belirli bir yıldaki modelinde kullanılan B kodlu şanzımanın mekatronik arızası sık görülüyorsa, bu bilgiyi internet forumlarından ve teknik bültenlerden edinin. Satın alacağınız modelin şanzıman kodu ve o koddaki potansiyel zayıflıkları araştırmak, otomatik vites araba alırken kaçınılması gereken şanzıman tipleri konusundaki kararınızı kesinleştirecektir.
Otomatik Şanzıman Bakım ve Tamir Maliyetleri (Genel Tahminler)
Şanzıman arızaları, araç bakımında karşılaşılabilecek en yüksek maliyetli onarımlardır. Aşağıdaki tahminler piyasa koşullarına, aracın marka/modeline ve servisin durumuna göre büyük ölçüde değişebilir. Bu rakamlar kesin fiyat garantisi vermez, sadece maliyet büyüklüğünü anlamanız için genel bir aralık sunar.
1. Periyodik Bakım Maliyetleri
- Şanzıman Yağı ve Filtre Değişimi (AT/DCT Islak Tip/CVT): 3.000 TL – 8.000 TL arasında değişebilir. Kullanılan özel yağın litresi (genellikle 4 ila 10 litre arası) ve filtrenin pahalılığı bu farkı yaratır.
- Kavrama Ayarı/Kalibrasyon (AMT/DCT): Yazılımsal kalibrasyon işlemleri genellikle 500 TL – 2.000 TL civarındadır.
2. Büyük Onarım ve Değişim Maliyetleri
Bu kategorideki arızalar, yüksek risk taşıyan şanzıman tiplerinde (AMT, erken kuru DCT, erken CVT) daha sık görülür.
- AMT/Kuru DCT Kavrama Seti Değişimi: 15.000 TL – 40.000 TL arası. Mekatronik arızası eşlik ediyorsa bu maliyet daha da artar.
- Mekatronik Ünite Tamiri/Değişimi (DCT/AMT): Tamir maliyetleri 10.000 TL’den başlayıp, yeni bir ünite gerektiğinde 30.000 TL – 70.000 TL aralığına ulaşabilir.
- CVT Kayış/Kasnak Revizyonu: Bu, genellikle tam şanzımanın revizyonu anlamına gelir ve 25.000 TL – 60.000 TL gibi yüksek maliyetlere ulaşabilir.
- Genel Şanzıman Revizyonu (Dişli Seti/Gezegen Grubu): En yüksek maliyetli onarımdır. 50.000 TL’den başlayıp, lüks araçlarda 100.000 TL’nin üzerine çıkabilir.
Uyarı: Bu tür karmaşık arızaların tespit ve tamiri MUTLAKA şanzıman konusunda uzmanlaşmış bir servis veya yetkili servis tarafından yapılmalıdır. Gerekli teknik bilgi ve özel aletler olmadan yapılan müdahaleler, geri dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir.
Otomatik Şanzımanın Ömrünü Uzatmak İçin İpuçları
Hangi şanzıman tipini seçerseniz seçin, doğru kullanım ve bakım ile ömrünü uzatmanız mümkündür. İşte şanzıman sağlığı için temel kurallar:
1. Bakım Asla İhmal Edilmemeli
Üretici kılavuzunda belirtilen kilometrelerde (çoğu uzman 60.000 km’yi önerir), şanzıman yağı ve filtresi değiştirilmelidir. Özellikle DCT ve CVT şanzımanlar, taze ve doğru spesifikasyonda yağa kritik derecede bağımlıdır.
2. Kullanım Alışkanlıkları
- Yoğun Trafikte Nötr (N) Kullanımı (AMT/DCT Kuru Tip): Eğer uzun süre trafikte bekleyecekseniz veya yokuşta duracaksanız, AMT ve Kuru DCT kullanıcılarının vitesi N konumuna alması önerilir. Bu, kavramanın sürekli yarı kavrama pozisyonunda kalmasını ve aşırı ısınmasını engeller.
- Kalkışlarda Sabır: Özellikle soğuk havalarda ilk kalkışta şanzımanın hidrolik basınç oluşturması için birkaç saniye bekleyin.
- Durmadan Vites Değiştirmeyin: R’den D’ye (veya tam tersi) geçiş yaparken aracın tamamen durduğundan emin olun. Hareket halindeyken yapılan ani geçişler şanzıman içindeki mekanik stres seviyesini artırır.
3. Aşırı Zorlanmadan Kaçınma
Aracın çekme kapasitesini aşan yükler çekmekten veya sürekli agresif hızlanmalar yapmaktan kaçının. Bu, özellikle CVT ve Kuru DCT şanzımanlarda aşırı ısınmaya ve kayış/kavrama aşınmasına neden olur.
Özet ve Ne Zaman Uzmana Gitmeli?
Otomatik vites araba alırken kaçınılması gereken şanzıman tipleri arasında en yüksek riski, konfor ve dayanıklılık açısından Robotize/Yarı Otomatik (AMT/SCT) sistemler taşır. Ardından, erken nesil ve yoğun şehir trafiğinde kullanılmış Kuru Tip DCT’ler ve bakım geçmişi şüpheli erken nesil CVT’ler gelir.
En güvenilir ve uzun ömürlü seçenekler ise, modern Tork Konvertörlü (8 ileri ve üzeri) ve Islak Tip Çift Kavramalı şanzımanlardır. Bu sistemler, yüksek tork ve term

al stres yönetimi konusunda çok daha başarılıdır.
Ne Zaman Hemen Ustaya Gitmelisiniz?
Aşağıdaki belirtilerden herhangi biri ortaya çıkarsa, aracı kullanmaya devam etmeden en kısa sürede profesyonel bir servise başvurun:
- Ani ve sürekli olarak yanan Şanzıman Arıza Işığı.
- Vites geçişlerinde daha önce olmayan şiddetli vuruntular.
- Aracın, vitese geçmesine rağmen hiç hareket etmemesi veya hızlanma sırasında motor devrinin yükselip aracın hızlanmaması (kayma).
- Şanzıman bölgesinden gelen yanık kokusu.
Şanzıman arızaları genellikle kendiliğinden düzelmez ve küçük bir sorunun ihmali, tüm şanzımanın revize edilmesini gerektiren zincirleme bir arızaya yol açabilir. Unutmayın, doğru bilgi ve zamanında müdahale en büyük tasarrufunuzdur.
Sıkça Sorulan Sorular (SSS)
H3: 1. Şanzıman yağı “ömür boyu” dayanır mı?
Hayır. Birçok üretici garanti süresi boyunca bakım gerektirmediği için bu terimi kullanır. Ancak otomatik şanzıman yağı zamanla termal stres, sürtünme ve mekanik aşınma sonucu kirlenir ve viskozitesini kaybeder. Türkiye gibi sıcak iklimlerde ve yoğun trafikte, çoğu uzman Tork Konvertörlü ve DCT/CVT şanzımanlar için 60.000 km ile 90.000 km arasında yağ değişimi yapılmasını şiddetle tavsiye eder.
H3: 2. DSG (Çift Kavramalı) şanzımanlar neden bu kadar sorunlu ünlendi?
DSG’nin ünü, özellikle ilk piyasaya çıkan DQ200 kodlu 7 ileri Kuru Kavramalı versiyonlardan kaynaklanmıştır. Bu versiyonlar, yoğun trafikte aşırı ısınma, mekatronik sorunları ve erken kavrama aşınması gibi kronik sorunlar yaşadı. Ancak yeni nesil Islak Tip DSG (DQ250, DQ381) sistemler çok daha dayanıklı ve güvenilirdir.
H3: 3. CVT şanzıman sesi neden garip gelir?
CVT şanzımanlar, sabit bir vites oranı yerine, motorun ideal güç bandında (genellikle yüksek devirde) kalmasını sağlayarak sürekli hızlanma sağlar. Bu nedenle, gaza bastığınızda motor devri sabit kalır veya aniden yükselir, ancak araç yavaşça hızlanır. Bu durum, geleneksel şanzımanlara alışkın sürücüler için “motor bağırıyor, araba gitmiyor” hissi yaratır.
H3: 4. Yarı otomatik (AMT) şanzıman alırken nelere dikkat etmeliyim?
Eğer bir AMT alacaksanız, aracın düşük kilometreli olmasına veya kavrama setinin yakın zamanda değiştirilmiş olmasına dikkat edin. Mutlaka bir yokuş kalkış testi yapın ve yoğun trafikte düşük hızda ilerlerken vites geçişlerinin ne kadar vuruntulu olduğunu kontrol edin. Mekatronik arızası riskini azaltmak için, satıcıdan akü sağlığının iyi olduğunu teyit etmesini isteyin.
H3: 5. Şanzıman arızası onarımı ne kadar sürer?
Basit bir selenoid veya sensör değişimi birkaç saat sürebilir. Ancak mekatronik onarımı veya komple şanzıman revizyonu (dişli seti değişimi), yedek parça teminine bağlı olarak genellikle 3 ila 7 iş günü arasında zaman alabilir. Karmaşık arızalarda bu süre uzayabilir.
H3: 6. Tork konvertörlü şanzımanlarda da bakım gerekir mi?
Evet. Tork konvertörlü şanzımanlar en dayanıklı sistemler olsa da, içerideki yağın zamanla yıpranması ve kirlenmesi tork konvertörünün kilitlenme performansını ve valf gövdesinin sağlığını olumsuz etkiler. Periyodik yağ ve filtre bakımı, bu şanzımanların ömrünü yüzbinlerce kilometreye çıkarabilir.
H3: 7. Bir şanzımanın tamiri mi, yoksa komple değişimi mi daha mantıklı?
Bu, hasarın boyutuna bağlıdır. Eğer sadece mekatronik ünitede (elektronik/hidrolik beyinde) sorun varsa, sadece bu parçanın değişimi (veya tamiri) mantıklı olabilir. Ancak eğer dişli setlerinde, yataklarda veya şanzıman gövdesinde fiziksel hasar varsa (özellikle su/yağ karışması durumunda), komple revizyon veya çıkma (garantili) şanzıman değişimi, tamirden daha güvenilir ve uzun vadeli bir çözüm olabilir. Bir uzmanın net teşhisi olmadan karar vermeyin.


